decorative background image

Hadis-i Şerifler

 

 

Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar, bizi her türlü çirkinliklerden, açığından ve gizlisinden uzaklaştır. Bize kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi ve neslimizi mübarek eyle. Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin. Bizi nimetlerine şükredenler, nimetlerinle seni övenler, verdiğin nimetleri kabul edenler eyle ve bize nimetlerin devamını ihsan eyle.”

 

“Müslümanın Müslüman üzerindeki altı hakkı vardır. Karşılaştığında selam verir, davetine icabet eder, aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükallah der, hastalandığında ziyaretini yapar, öldüğünde cenazesinin ardından yürür kendisi için sevdiğini o kardeşi için de sever.” 

 

“Beş vakit namaz, kapınızın önünde akıp giden ve insanın her gün içinde beş defa yı­kandığı bol sulu bir nehir gibidir.”

 

“Namazı vaktin evvelinde kılan kimsenin namazı büyük nûr ile göğe çıkıp Arş-ı âlâ’ya kadar yükselir. Kıyâmete kadar, orada sahibi için istiğfar eder.”

 

“Münafıklarla bizim aramızda ahid, na­mazdır. Şu halde kim namazı terkederse mu­hakkak küfretmiştir.”

 

"İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. Allahtan başka ilah olmadığına, Hazreti Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, hacca gitmek, ve Ramazan orucunu tutmaktır."

 

"Allahü Teâlâ'nın rızâsı, baba ve ananın rızâsındadır. Allahü Teâlâ'nın gazabı da ana babanın gazabındadır."

 

"İki günâh var ki, kişi bunların cezâsını dünyada görmeden ölmez: Biri, zulüm; diğeri, baba ve anasına eziyet etmektir."

 

"Baba ve ananın rızâsını kazanan dünya ve âhiret iyiliğini kendisi için bir araya getirmiştir."

 

"Evlâdın ana-babaya yaptığı hayırların mükâfâtı hiç eksilmeden kendi defterine aynen yazılır."

 

"Ana-babasının kabirlerini ziyâret eden kimsenin kabrini melekler ziyâret ederler."

 

"Cuma günü ana-babasının kabrini ziyâret eden kimse mağfiret olunur, ismi iyilerin isimleri arasına yazılır."

 

"Ana-babaya iyilik, ihsandandır. Namazlarınla berâber, onlar için de namaz kılasın; oruçlarınla berâber onlar için de oruç tutasın; zekât ve sadakanın yanında onlar için de sadaka veresin."

 

"Amellerin sevimlisi; vaktinde kılınan namaz, ana-babaya itâat ve Allah yolunda cihad etmektir."

 

"Babaya itâat, Allah’a itâat, ona isyan ise Allah’a isyandır."

 

"Ana-babaya ihsan etmek; nâfile namaz kılmak, haccetmek, sadaka vermek ve harbe gitmekten üstündür."

 

"Bir kimse ana ve babasının yüzlerine merhamet ve sevgi ile baksa, her bakışında ona bir hac ve umre sevâbı ihsan olunur”

 

"Bir kimse anasının ayağını öpse, cennetin eşiğini öpmüş gibidir."

 

"Cuma günü ana-babasını veya onlardan birini ziyâret eden kimsenin küçük günâhları affolunur."

 

"Ana-babası kendisinden râzı olmayan evlât, Allahü Teâlâ’yı kendisine gazaplı olarak bulacaktır. Ana ve babası kendinden râzı olmadığı halde ölen evlâtla şeytan arasında, cehennemde bir derece fark vardır"

 

" Mirac’da bana gösterildi; bir takım insanlar cehennemde ateşten çengellere takılmış, azap olunuyordu. Kimler olduğunu Cibril’den sordum. “Ana babasına âsi olanlardır” dedi."

 

"Kim ana-babasına kötü söylerse, cehennemde başına dünyada yere düşen yağmur tâneleri kadar azap iner."

 

"Ana-babası ile dargın olan evlâtla, ana-babaların arasını bulmanın beni zorladığı kadar, hiç bir şey zorlamaz."

 

"Size vasiyet ederim: ana-babaya iyilik ömrü uzatır. Canım yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, ömründen üç sene kalan bir kul, ana-babasına ihsan ederse, üç seneyi Allahü Teâlâ otuz sene yapar. Eğer kötülük ederse, üç seneyi üç güne indirir. Ehil ve akrabâsına iyilik etmek ömrü artırır. Kötülük etmek de ömrü kısaltır. Ve rızkı daraltır Allahü Teâlâ’yı gazaplandırır.” 

 

"Kim anasına babasına âsi olursa, Allah’a ve Rasûl’üne âsî olmuştur. Ana-babasına isyan eden kimse kabrine konunca kabir onu kaburga kemikleri birbirine geçinceye kadar sıkar."

 

"Kıyâmet günü en şiddetli azap, üç sınıf kimseyedir: Ana babasına eziyet edenler, zinâ edenler, Allah’a şirk koşanlar."

 

"Cennetin güzel kokusu beşyüz yıllık mesâfeden alınır. Fakat ana ve babasına isyan edenlerle, akrabalarından alâka kesenler bu kokuyu alamazlar."

 

"Allahü Teâlâ’ya şirk koşmak, ana- babaya isyanda bulunmak, haksız yere adam öldürmek, yalan yere yemin etmek, büyük günâhlardandır."

 

"Geçmiş ümmetlerden Râhip Cüreyş, fakih ve âlim olaydı, ibâdet ettiği esnâda anasının çağırmasıyla huzûruna gider, ona riâyet etmenin Rabb’ine ibâdet etmekten evlâ olduğunu bilir ve ibâdeti keser de hizmetinde bulunurdu."

 

“Yedikleriniz helâl ve temiz olsun. Çünkü çocuklarınız yiyeceklerinizden hasıl olur”

 

“Çocuğa yedi yaşında namazı emredin, on yaşında kılmadığı takdirde, hafifçe dövün!”

 

“Evlâda muhabbet etmek, cehenneme perde, kişinin evlâdına ikram etmesi, sırattan geçmeye sebep; beraber yemek yemek ise, cehennemden berâattir”

 

 “Çocuklarınızı öpünüz, zira her öpme için size cennette bir derece ihsan olunur”

 

“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz”

 

“Ana-babanın evlâdı için duâsı, sürat ve kabulde, peygamberin ümmeti hakkında duâsı gibidir. Ananın, ziyâde şefkati sebebiyle, duâsının kabûlü süratlidir.”

 

“Üç dua reddolunmaz. Ana-babanın evlâda duâsı, oruçlunun duâsı, misâfirin duâsı”

 

 “Evlâtlarına yardımcı olan ana-babaya Allahü Teâlâ rahmet etsin.”

 

"Malının zekâtını veren, şerrini defeder (heder olmasına mânî olur); bereketi celb eder, (her iyiliğe ulaşır)."

 

"Hac veya umre niyetiyle evinden çıkıp da yolda ölen kimsenin defterine kıyâmete kadar her sene hac ve umre sevâbı yazılır."

 

"Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’de ölenler hesaba çekilmezler; onlara, “Buyur Cennet’e!” denilir."

 

"Hac ve umre edenler, Allahü Teâlâ’nın cemââtı ve ziyâretçileridir; Allahü Teâlâ, onların istediklerini verir, istiğfar ederlerse affeder, dua ederlerse kabul eder. Şefâat ederlerse şefâatları makbul olur."

 

"Makbul hac, bütün varlığıyla dünyadan hayırlıdır. Makbul haccın mükâfâtı ancak Cennet’tir"

 

"Arafat vakfesinde bulunup da Allahü Teâlâ’nın kendisini mağfiret etmediğini zannetmek, en büyük günâhıtır."

 

"Allah’ı zikredin. Çünkü zikir arzuya ulaşmakta sana yardımcıdır."

 

"Her halde Allah’ı zikretmek, amellerin en üstünüdür."

 

"Sana Allah’ı zikretmeyi tavsiye ederim. Çünkü Allah’ı zikir, sıkıntılarda sana teselli verir."

 

"Her hastalığın bir şifası var. Kalplerin şifası da Allah’ı zikretmektir."

 

"Dikkat edin! Size amellerin en hayırlısını,Rabb’imiz yanında en âlâsını, derecenizi en fazla yücelten, altın ve gümüş sadaka dağıtmaktan da hayırlı, düşmanla boyunlarınız vuruluncaya kadar cihat etmekten de faziletli olan ameli haber veriyorum. O, Allah’ı zikirdir."

 

"Allah’ı zikretmek, O’nu sevmenin; zikirden hoşlanmamak da, Allah’ı sevmekten mahrum olmanın alâmetidir."

 

 "Muhakkak mü'min kul güzel ahlâkı sebebiyle ahiretin yüksek derecelerine kavuşur, halbuki ibadeti zayıftır."

 

" İbadetlerin en kolay ve en faydalısı, az konuşmak ve iyi huylu olmaktır."

 

"Din işlerine uymak ve emânete riâyet azalıp da, meşrû işler bâtıl âdetlere karıştığında, bu hususta insanlar da birbirine uyduğu zaman, halktan uzaklaş, evinde otur. Dilini kendi ihtiyacın dışında kullanma, sükûta devam et."

 

"Din işlerinde kendine lâzım olanı al. İnsanların Şeriate uymayan hallerine müda-hale etme. Hususiyle şahsınla alâkalı Şer'î amelleri güzel muhafazaya itina et!.."

 

"Her zaman Allahü Teâlâ indinde en çok sevilenler, tevbe eden gençlerdir"

 

"Mü'min güzel ahlâkı ile, gündüzü oruçla, geceyi ibadetle geçiren kimsenin derecesine ulaşır".

 


 “Ne kadar yaşasan da öleceksin ve dostlarından mutlaka ayrılacaksın.”

 

“Dünya sevgisi bütün hatâların başıdır”

 

“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, dünyanın Allah yanında şu koyun ölüsü kadar kıymeti yoktur. Eğer dünyanın Allah yanında sivri sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı, ondan kâfire bir içim su vermezdi”

 

 “Dünya mü’minin zindanı, kâfirin cennetidir.”

 

“Dünyayı seven  âhiretine, âhireti seven dünyasına zarar verir. Siz bâkiyi fâniye tercih edin!”

 

“Mal ve şöhret hırsından insana gelen zarar, koyun sürüsüne giren iki aç kurdun zararından çoktur.”

 

“Sizden sonra öyle insanlar gelir  ki, çeşitli ve lezzetli yemekler yerler, renkli, rahat binitlere binerler, güzel kadınlarla evlenirler, kat kat iyi kumaş giyerler, mideleri azla doymaz, nefisleri çoğa kanaat etmez. Dünyaya bağlıdırlar, akşam sabah düşündükleri, taptıkları dünyalıktır, onu Rab kabul ederler. Bütün gayretleri dünya içindir. Yalnız hevâ ve hevesleri peşinde koşarlar."

 

"Kadın bir kaburga kemiğidir. Eğer onu doğrultmak istersen kırarsın. Onu öyle kullan. Eğer idâre edersen onda noksanlıklarla beraber geçime yarayan kıymet vardır."

 

"Evi için en hayırlı kadın, geçimi kolay (masrafı en az) olan kadındır."

 

"Kadın beş vakit namazını kılar, yılda bir ay orucunu tutar, ırzını muhafaza eder ve kocasına itâat ederse, Cennet’in kapılarından dilediğinden girsin."

 

"Evlatlarınız size Allahü Teâlâ’nın armağanıdır. Dilediğine kız, dilediğine erkek evlat verir. Muhtaç olduğunuz zaman onların malları da sizindir."

 

"İçinde kız çocuğu bulunan her eve gökten her gün 12 rahmet iner ve melekler o evi gece gündüz (aralıksız) ziyaret ederler. Ve ana babasına her gün bir senelik ibâdet sevâbı yazarlar."

 

"Dünyalığınız bir yolcunun taşıdığı kadar olsun"

 

“Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.”

 

“Eûzü okuyarak günah kapılarını kapayın. Besmele okuyarak tâat kapılarını açın!”

 

“Hayırlı bir işe besmeleyle başlanmazsa, muvaffak olunmaz, neticeye erilmez, noksan ve kusurlu olur.” 

 

"Abdest alırken besmele çeken kimsenin amel defterine, melekler, abdesti bitirinceye kadar sevap yazarlar."

 

"Besmele-i Şerîfe’yi öğrenen çocuğun anasına, babasına, hocasına ve kendisine cehennemden âzat beratı verilir."

 

"İnsanoğlu soyunurken besmele çekse, cin taifesi ile kendisi arasında perde olur. Besmele âhrette de zebânilerle kul arasında perdedir."

 

“Nefsini tanıyan Rabb’ini tanır” 

 

 “Bir saat adaletle iş görmek, yetmiş sene ibâdetten hayırlıdır” 

 

“Hayâ imandandır.”

 

“Hayâ baştan sona hayırdır.

 

 “Sadaka ve duâlar, belâyı defeder, ömrü uzatır.”

 

“Sadakanın efdali; sıhhatin yerinde, zenginlik yolunu düşünüp fakirlikten korktuğun zaman sahip olduğun maldan verdiğindir.” 

 

 “İslâm’da zarar verene zarar verilmek kaldırılmıştır.”

 

 “İslâm’da üç günden fazla dargınlık yoktur.”

 

“Ara bozanlar bizden değildir.”

 

 “Allahü Teâlâ’nın inâyet ve bereketi, cemâat üzerindedir.”

 

 “Ahbap ve yârânı sık ziyaret ederek usandırmayın!”

 

“Bir kimseye, doğru yanlış her işittiğini söylemek, yalan yönünden kâfidir.” 

 

“Temizlik imandandır.”

 

“Allahü Teâlâ güzeldir, güzeli sever; temizdir, temizliği sever; cömerttir, cömertliği sever. Evlerinizin etrafını temizleyin, Yahûdîlere benzemeyin. Şehirler içinde en kirli semtler Yahudi mahalleleridir.”

 

“Kim yol üstüne Müslümanlara eziyet veren şeyleri koyarsa, o kimse üzerine Müslümanların lâneti vacip olur.”

 

“Müslümanlara eza ve sıkıntı veren şeyleri yollardan kaldırın.”

 

“İlim Çin’de de olsa alın.”

 

“İlim erkek ve kadın her Müslüman’a farzdır.”

 

“Hikmet müminin kaybolmuş malıdır; onu nerede bulursa alır,”

 

 “Söze selâmla başlayan kimse, Allah’ın (ve Resûlünün) sevgilisidir.”

 

 “Haset eden benden ve ümmetimden değildir,” 

 

“Haset, verem illeti gibidir; bulaştığı kimseyi iflâh etmez, bitirir.”

 

“Sizden önce gelen ümmetlere bula-şan haset ve düşmanlık illeti size de bulaştı. Bu dehşetli illet, o ümmetlerin usturasıydı. Bu ustura onların tüylerini değil, dinlerini kazıdı da helâk etti. Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, hiç biriniz cennete giremez, iman etmedikçe... Hiç biriniz kâmil mümin olamaz, birbirinizi sevmedikçe... Size bir şey haber vereyim! Onu yaparsanız, birbirinizi seversiniz. İşte o, aranızda selâmlaşmaktır.” 

 

“Nefsim yed-i kudretinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, sizden biriniz, kıldığı namazın yarısı veya dörtte biri veya onda biri kadar sevâbını almadan namazdan çıkar ve günâhı sevabından fazla olur”

 

"Âdemoğlunun doldurduğu kapların en kötüsü, tıka basa doldurduğu midesidir". 

 

 "İnsan, yemesini azalttığı zaman içi nur dolar."

 

 “Çok yemekten sakının! Şüphesiz kul şehvetini âhiretine tercih etmedikçe helâk olmaz"

 

"Oburca yemek içmek suretiyle kalplerinizi öldürmeyin. Kalp bir fidan gibidir. Fidana fazla su verince nasıl zarar görürse, kalp de fazla yemekle ölür, sâlim düşünce ve insânî huyları kaybolur".

 

 "Kur'an’ı mushafsız (ezbere) okumak, bin derece, mushaftan (yüzünden) okumak, iki bin dereceden fazla (sevap)tır."

 

"Kur'an okuyun ve onunla amel edin. Onu okumaktan uzaklaşmayın. Onda da aşırı gitmeyin. Onu geçim vâsıtası yapmayın. Onunla mal ve servet çokluğu istemeyin!"

 

“Oruç zihni tasfiye eden ibâdetlerin kapısı, kötülüklere mâni olan kalkan, bütün iyiliklere ulaştıran nurdur.”

 

“Oruçlunun uykusu ibâdet, sükûtu tesbih, amelleri kat kat kıymetli ve duâsı makbuldür.”

 

“Oruç sabırdır. Sabredenlerin mükâfatı hesapsızdır. Oruç diğer ameller gibi değil, o iç sırrıdır.”

 

 "Misvaklı abdest’le kılınan namaz, misvaksız namazdan yetmiş defa efdaldir."

 

“Günün ve gecenin her saatinde bana salât ü selâm getiriniz. Çünkü sizin salât ü selâmınız bana hemen arz olunur.”

 

“Kıyâmet günü bana en yakın dost olan kişi, en çok salât ü selâm getirendir.”

 

“Benim kabrimi bayram yeri,kendi evlerinizi de kabirlere benzetmeyin. Nerede olursanız olun,bana salât ü selâmı ihmal etmeyin.”

 

“Kim bana bir günde yüz salât ü selâm getirirse Allahü Teâlâ onun yüz ihtiyacını giderir. Bunun yetmişi âhrette, otuzu ise dünyadadır.”

 

 "Namaz, dinin direğidir; kim onu doğru kılarsa, dîni ayakta tutmuştur. Kim terk ederse dîni yıkmış(çasına günah işlememiş)tir".

 

"Cennette yüksek bir mertebe vardır ki, âilesinin nafakasını temin için her güçlüğe göğüs gerenlerindir."

 

"Malından gizli ve açıktan infakta bulunan hiçbir Müslüman yok ki, onu cennet “Gel, gel” diye çağırmasın."

 

"Âilene, çocuğuna, hizmetçine yedirdiğin, hatta kendi yediğin senin için sadakadır."

 

"(Zengin olup da) zekât vermeyenlerin namazı yoktur. (Yani kabul olunmaz)."

 

"Mallarınızın zekâtını vererek onları kale içine alın (muhafaza edin). Hastalarınızı sadaka vererek tedâvi edin. Belâları duâ ile karşılayın"

 

"Kim farz olan zekâtı verir, misafirlerine ikram eder, musîbet ve güçlük zamanlarında verirse, Şuh’tan beri olur. şüphesiz ki Şuh cimriliğin en çirkinidir."

 

“Mîrac gecesi cennetin kapısında « Sadakanın sevabı on misli, ödünç vermenin sevabı on sekiz misli» diye yazılmış gördüm.” 

 

 “Bir Müslüman diğer Müslüman’a ödünç verince iki misli sadaka sevabı alır.”

 

“Kimin malı varsa, malından; kimin ilmi varsa, ilminden; kimin kuvveti varsa, kuvvetinden (bedenen çalışmak suretiyle) sadaka versin.”

 

“Kendiniz ve ölüleriniz için bir yudum su da olsa sadaka veriniz. Buna gücünüz yetmiyorsa, Allah’ın Kitabı’ndan bir âyet okuyarak (tasadduk edin). Kur’an okumayı da bilmiyorsanız, Allah’ın rahmet ve mağfiretini isteyiniz. Çünkü Allahü Teâlâ duâlarınızı kabul edeceğini va’d etmiştir.”

 

"Müslüman’ın Müslüman’da hakkı altıdır: Karşılaştığında selâm ver,  çağırdığında davetine icâbet et,  nasihat istediğinde nasihat et, aksırıp “Elhamdulillah” derse “Yerhamükel-lah” de, hastalandığında ziyâret et, vefat ettiğinde cenâzesinde bulun."

 

"İhlâs sûresi’ni okuyan, kabir fitnesi görmez, sıkıntıdan kurtulur; melekler elinden tutup sıratı geçirir ve cennete götürürler.”

 

“Son sözü Kelime-i Tevhid olanın yeri cennettir.”

 

"Allah'ın gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve (onların) bana uğramalarından, Allah'ın tam kelimelerine sığınırım."

 

“Allah’ım! Gam ve kederden sana sığınırım, çaresizlik ve tembellikten Sana sığınırım, korkaklık ve cimrilikten Sana sığınırım, ağır borç altında kalmaktan ve güç sahibi olan kişilerin zulmüne uğramaktan Sana sığınırım.”

 

"Allah’ım! Bütün işlerimin başı olan dinim konusunda hataya düşmekten beni koru! Yaşadığım şu dünyadaki işlerimin yolunda gitmesini sağla! Dönüp varacağım âhiretimi kazanmama yardım et! Hayatım boyunca daha çok hayır yapmama imkân ver! Her türlü kötülükten kurtulmamı sağlayacak bir ölüm nasip et!”

 

"Allah'ım beni ilim ile zenginleştir, hilm (yumuşak huyluluk) ile süsle, takva ile yücelt, sıhhat ve afiyetle güzelleştir."